dünkü bu vakit

Evet tam da öyle dünkü bu vakit… Zaman su gibi akıp gidiyor, daha dün çocuksu sevdalarla, sokak aralarında koşturup, acıktığımı bile fark etmeden oyun oynarken, bir anda her şeyi ardımda bırakıp, zaman tünelinden geçmişim gibi 2008’in Ağustos ayında buluverdim kendimi… Şimdi o günleri arıyorum, birkaç saniye de olsa… Ömrüm olursa, otuz sene sonra bu günleri de arayacağım, hiç kuşkusuz... :)

etiketler

...

koş koş bitmiyor ...

koş koş bitmiyor ...
yumurtalamayan tavuğu keserler, hayalleri olsa bile ...

arşiv

hürriyet haber

meltem hastanesi

Ey sabah rüzgârı nerelerdesin?
Şu solan bahçeme bir an es de gel.
Bitmek üzeredir garip çerağım
Eline bir kandil al da öyle gel.

Yıldızım... Yıldızım... Battı yıldızım
Mahzun gönlüme ay gibi doğ da gel.
Sılada gurbette her an yalnızım
Derdimin dermanı olda öyle gel

Birazcık hatırla eski günleri
Mahur şarkılarla türkülerle gel.
Düşün ki bir yavrun bekler ölmeyi
Anne gibi himmetin topla öyle gel.

Kaderde vuslatım var mıdır bilmem
Bari son nefeste başucuma gel.
Hiçler kitabına ne yazmış kalem
Hüda'dan bir haber sor da öyle gel.

1988 Sivas

0 yorum

Yorum Gönder