dünkü bu vakit

Evet tam da öyle dünkü bu vakit… Zaman su gibi akıp gidiyor, daha dün çocuksu sevdalarla, sokak aralarında koşturup, acıktığımı bile fark etmeden oyun oynarken, bir anda her şeyi ardımda bırakıp, zaman tünelinden geçmişim gibi 2008’in Ağustos ayında buluverdim kendimi… Şimdi o günleri arıyorum, birkaç saniye de olsa… Ömrüm olursa, otuz sene sonra bu günleri de arayacağım, hiç kuşkusuz... :)

etiketler

...

koş koş bitmiyor ...

koş koş bitmiyor ...
yumurtalamayan tavuğu keserler, hayalleri olsa bile ...

arşiv

hürriyet haber

meltem hastanesi

Tilki ormanda gezmektedir. Bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür. Açtır ama şüphelenir kontrol etmeğe baslar ve görür ki bu bir tuzak. Geyik budu, bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabii...

Tilkiye sorar :
- Ne yapıyorsun dostum ?

Tilki cevap verir:
- Hiiiç... yatıyorum.
- Burada bir but var.
- Evet var
- Neden yemedin ?

Tilki sakince cevap verir:
- Bugün orucum. der.

Kurt kendinden emin:
- Ben yiyeyim o zaman.

Tilki :
- Buyur afiyet olsun. der.

Kurt buda uzanır uzanmaz bir patlama. Ortalık toz duman. Kurt yaralı. Hareketsiz 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye başlar.

Bunu gören kurt:
- Hani bugün oruçtun?

Tilki pişkin pişkin:
- Biraz önce top patladı duymadın mı ? der..

0 yorum

Yorum Gönder