dünkü bu vakit

Evet tam da öyle dünkü bu vakit… Zaman su gibi akıp gidiyor, daha dün çocuksu sevdalarla, sokak aralarında koşturup, acıktığımı bile fark etmeden oyun oynarken, bir anda her şeyi ardımda bırakıp, zaman tünelinden geçmişim gibi 2008’in Ağustos ayında buluverdim kendimi… Şimdi o günleri arıyorum, birkaç saniye de olsa… Ömrüm olursa, otuz sene sonra bu günleri de arayacağım, hiç kuşkusuz... :)

etiketler

...

koş koş bitmiyor ...

koş koş bitmiyor ...
yumurtalamayan tavuğu keserler, hayalleri olsa bile ...

arşiv

hürriyet haber

meltem hastanesi

Gecenin bir yarısı hırsızın biri bir eve girmiş. Etrafa bakınırken birden bir ses duymuş:

- Polis herşeyi görüyor, diye.

Hemen korkudan lambayla kim dedi diye etrafa bakmış ama kimse yok. Tekrar o sesi duymuş:

- Polis herşeyi görüyor, diye.

Hırsız bu sefer korkudan kaçmaya karar vermiş ve tam camdan atlarken, bakmış ki perdenin arkasında bir papağan var. Papağan'a yaklaşmış ve sormuş:

- Sen mi diyordun, polis her şeyi görüyor, diye.

Papağan:

- Evet

Hırsız:

- Senin ismin ne?

Papağan:

- Sekreter gibi çok konuşan papağan.

Hırsız:

- Hangi salak sana bu ismi koydu?

Papağan:

- Evin dobermanına polis ismini koyan salak...

0 yorum

Yorum Gönder