dünkü bu vakit

Evet tam da öyle dünkü bu vakit… Zaman su gibi akıp gidiyor, daha dün çocuksu sevdalarla, sokak aralarında koşturup, acıktığımı bile fark etmeden oyun oynarken, bir anda her şeyi ardımda bırakıp, zaman tünelinden geçmişim gibi 2008’in Ağustos ayında buluverdim kendimi… Şimdi o günleri arıyorum, birkaç saniye de olsa… Ömrüm olursa, otuz sene sonra bu günleri de arayacağım, hiç kuşkusuz... :)

etiketler

...

koş koş bitmiyor ...

koş koş bitmiyor ...
yumurtalamayan tavuğu keserler, hayalleri olsa bile ...

arşiv

hürriyet haber

meltem hastanesi

Büyük şirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili önemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar mühendislerinden birinin evine telefon eder.Karşı taraftan fısıldayan bir çocuk sesi

- "Alo" der.Patron sorar:
- "Baban evde mi?

Çocuk fısıldayarak cevap verir:

- "Evet".Patron sorar:
- "Onunla konuşabilir miyim?"

Çocuk fısıldayarak cevap verir:

- "Hayır"
- "Peki annen evde mi?"
- "Evet"
- "Peki onunla konuşabilir miyim?"
- "Hayır"

Patron şaşkın:

- "Orada başka kimse var mı?"
- "Evet" der cocuk fısıldayarak.
- "Bir polis memuru var".

Mühendislerinden birinin evinde polisin ne işi olduğuna anlam veremeyen adam sorar:

- "Memur beyle konuşabilir miyim?"
- "Hayır" der ufaklık, şu anda meşgul". İyice meraklanan patron:
- "Neyle meşgul?" Çocuk fısıldayarak cevaplar:
- "Annem babam ve itfaiyeci amcalarla konuşuyor"

Meraklanan ve endişelenen patron, telefondan gittikce artan bir gürültü duyar:

- "Bu ses de ne?.." diye sorar.
- "Helikopter" der çocuk, hala fısıldayarak.

Panikleyen patron:

- "Neler oluyor orada" diye sorar.Çocuk hala fısıldayarak:
- "Arama kurtarma timi geldi"

Patron endişeli ve neler olduğunu bilememenin kızgınlığı içinde:

- "İyi de neyi arıyorlar...?"

Küçük çocuk hala fısıldayarak ve kıkırdayarak cevap verir...

- "BENİ..."

0 yorum

Yorum Gönder